14 Nisan 2016 Perşembe

boncuğumda rengi bozuk taneler

Ne yapmalı ? Ne yazmalı ? Bunca sebestliğin içinde duyulması gereken ses-iz-yol ?
Gayet sanatsal bir çalışma ile üzerinden milyonlarca koyunun geçtiği bir patikanın üzerinde işeme keyfi bir yana boyu geçmiş ekin tarlalarının içinde dünya dışından izler bırakmak sanki bir şeylerin keşfedilmediği hissini bastırmaya çalışan bir düşünenin verdiği içsavaşı , inançsızlığı , umutsuzluğu , kararlılığı .

Her gün farklı bir insan gibi hissetmek , insanların inançlarına duyumsanan küçünseme de değil , ki çoğu zaman mütevazilik takınıp aynada hayalini kurduğumuz o tahtın üstünde oturan çirkin orospu çocukları gibiyiz . Dünyayı değiştirmeye çalışıp kendisi tekinsiz kalacak . Sanki her kırışık buruşuk alına sahip o beyaz saçlı beşerler aydan dünyaya göç etmişler .

Kendi kendine oyun kurup bozan , hile yapan , yücelten , alçaltan , karar veren , asan , kesen , sevişen , uyuyan , ölen öncülerin evlatlarıyız .

Daha çok gitmek

                                     


                                                                   DAHA ÇOK GİTMEK

Aile kavramı ;  tanımını yapmadan önce şuna dikkat etmek gerekir ki soruyu soran biz o soruyu çevrenin de etkisiyle içinde bulunduğumuz koşulları idare edebilmek için soruyoruz . Bu durumda soruyu görünmeyen engellerin de etkisiyle sorabiliyorsam görünmeyen engellerin ne olduğu konusuna gelecek olursak
  Görünmeyen el gibi temel düzeyde ekonomik izahı yapılmış tanımlamalar olsa da onun da içinde bulunduğu bir sistemin sonucu olarak tanımlanması yani onun dışında sorulamaması sebebiyle bokum bokum şeyler haline geliyor .

Et , kürek

İnsan ne kadar da içine sıkışıp kalmış aslında ; doğruları olmayan rüzgarlar gibi oradan oraya esip duruyoruz . Dolaylı ya da direk fayda zarar kesiyoruz önümüze çıkanlara ve sevişirken dahi karşımızdaki insanı istiyoruz kim bilir ne bedeller ve tutkular ardı saklı . Düşünüp emek verdikçe büyüttüğümüz o şeyleri 4 zindana atıyoruz duvarları et ve insan . Üstat , hem yaşıyoruz hem ölüyoruz ....