13 Kasım 2015 Cuma

Kuş , dünya ve kelebek



 Bir kadın tanımak isterdim
Yüreğinde küçük bir kuş hapsolmuş
Ne zaman o dursa , öyle durup durup pencereden dünyayı seyreden
ve ne zaman yüreğindeki kuş çırpınsa ölümü merakla gözleyen
Yaşamı merakla özlemleyen bir kadın , her kelimesi benim cümlem
Bu da böyle bir çıkmaz sokak , artık dokunmasam da olur kelimelerimle
Her üzüldüğünde ellerini yanaklarına sımsıkı dolasa
Hafızama kazınsa beraber geçirdiğimiz 10-15 dakika
İçtiğim mentollü boktan çay içimi yaksa
Her bir aptal , sığ ve derin oyunlarını hep onun üzerine kursa
Ve ben ölü bir balık gibi her şeyi gören gözlerimle
Yüreğimde taşıdığım bir cesetle ben
Yüreğinden öpüyorum seni

Eğer yağmurlar tane tane değil de hepten yağsa idi
Eğer gece birden çökse , gündüz birden menevişleseydi
İşte sen de yüreğindekileri açsan
Kral kelebekleri gibi uçsalar gökyüzüne
Siyahı ile beyazı ile kan kırmızısı ile
Yavaş yavaş zamansız gelen yağmurlar gibi
Akıtsan kanındaki o zehiri usul usul
Yaşamak sana öyle çok yakışıyor ki
Yüreğinden öpüyorum seni










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder